İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin on birinci ve on ikinci âyetlerinin tefsir

-1-
Bu ayetin evvelki ayetle veçh-i irtibatı: Vakta ki, münafıkların nifakından neş’et eden cinayetlerinin birincisini teşkil eden, nefislerine zulmetmekle hukukullaha tecavüzleri olan cinayet zikredildikten sonra mezkur cinayetlerinin ikincisini teşkil eden hukuk-u ibada tecavüz etmekle aralarına fesat ilka etmek cinayetleri dahi mevki-i münasipte zikredilmiştir.
Sonra -2- cümlesi münafıkların kıssasına ve hikayesine dahil olduğu cihetle -3- ’deki -4- ’ye bağlıdır, mana ve mealce -5- ’ye nazırdır. Haddizatında dahi -6- ’ye merbuttur. Üslubun tağyiri ise, yani kaziye-i hamliye yerine kaziye-i şartiyenin iradı, ile arasında birkaç cümlenin mukadder olduğuna bir emaredir. Takdir-i kelam şöyle olsa gerektir: "Yalan söyledikleri zaman fitneyi ika ediyorlar. Fitneyi ika ettikleri zaman ifsat ediyorlar. Nasihat edildikleri vakit kabul etmiyorlar. Fesat yapmayın denildiği zaman, ’Biz ancak ıslaha çalışıyoruz’ diyorlar."
Bu ayetin ihtiva ettiği mezkur ve gayr-ı mezkur cümleler arasındaki veçh-i irtibat bir misalle izah edilecektir. Şöyle ki:
Bir insan tehlikeli bir yola süluk ettiği zaman, en evvel "Senin bu yolun seni felakete götürüyor, bu yoldan vazgeç" diye nasihat edilir. O insan vazgeçmediği takdirde şiddetle zecir ve nehyedilir ve aynı zamanda "Umum halkın nefret ve kahrına uğrarsın" diye tehdit edildiği gibi, "Ebna-yı cinsine zulmetmiş olursun" diye şefkat-i cinsiyeye de davet edilir. Eğer o insan, sarhoşlar gibi inatçı ve kafasız

1 "Onlara ’Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ dendiği zaman, ’Biz ancak ıslah ediciyiz’ derler.

2 Denildiği zaman.

3 İnsanlardan şöyle diyenler vardır.

4 Derler.

5 Aldatmaya çalışırlar.

6 Yalan söylarlar