İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin on dört ve on beşinci âyetlerinin tefsiri

takdirde foyaları meydana çıkar. ’nın cümle-yi fiiliye ile zikri ise imanlarının sabit ve devamlı olduğuna mü’minlere inandırmak imkanını bulamadıklarına ve yalnız menfaatleri celb ve esrara muttali olmak maksadıyla mü’minlere müdahene ve tasannu yapmakla ihdas-ı iman ettiklerine işarettir.
-1-
Evvelki ayetle bu ayetin birbirine olan atıfları, onların mesleksiz ve sebatsız olduklarına işarettir. -2- nın ifade ettiği cezmiyet, itiyad ettikleri fesat ve ifsat iktizasıyla şeytanlarına gitmelerini zaruri bir vazife bildiklerine işarettir. -3- tabiri, cinayetlerinden korktuklarından tesettür ve gizlenmek istediklerine işarettir. kelimesinin kelimesiyle daha uygun olan -4- kelimesine tercihan zikredilmesi, iki şey içindir: Birisi, acz ve zaafları yüzünden iltica etmeye mecbur olmalarıdır. İkincisi, fitne ve ifsat iktizasıyla mü’minlerin sırlarını kafirlere isal etmektir. Bu iki manayı ifade edemez.
-5-
Bu ünvan, reislerinin şeytanlar gibi gizlenip vesveseleri ilka ettiklerine ve şeytanlar kadar muzır olduklarına ve şeytanlar gibi şerden maada birşey tasavvur etmediklerine işarettir.
Yani, "Sizinle beraberiz." Bu cümle ile nefislerinin tezkiyesine, ahidlerinin tecdidine, mesleklerinde sabit kaldıklarına işaret etmişlerdir. Yalnız bu cümlenin muhataplarında münafıkların münkirleri bulunmadığı halde cümle tekitleştirilmiştir -6- cümlesinin muhatapları hep münkir oldukları halde, cümle tekitsiz bırakılmıştır. Bunun sebebi,

1 Şeytanlaşmış reisleri ve arkadaşlarıyla başbaşa kalınca da, "Aslında biz sizinle bereberiz" derler.

2 Zaman.

3 Başbaşa kaldılar.

4 Beraber.

5 Şeytanları.

6 İman edenlere rast geldikleri zaman, "İman ettik" derler.