birinci cümlenin tahakkuk ve vücuda geldiğine delalet etmekle, ikinci cümlenin de vücuda geldiğini intaç ettiğine ve onların teselli ve ümitlerinin tamamıyla kesilmiş olduğuna işarettir.
-1- kelimesi, onların ısınmaya değil, aydınlanmaya ihtiyaçları olduğuna işarettir ki, etrafında bulunan zararlı şeyleri görüp onlardan tahaffuz etsinler.
-2- dehşetin her dört taraftan ihata eylediğine ve ziya ile cihat-ı sitteden hücum eden zararlardan tahaffuz etmek lüzumuna işarettir.
-3-: Bu kelime ile
kelimesi arasındaki lüzum meselesi geçmiştir; oraya bakılsın.
-4-: Zehabın Allah’a isnadı, iki cihetten reca ve ümitlerinin kesik olduğuna işarettir.
Birincisi: afet, semavi olduğundan, def’i mümkün değildir.
İkincisi: O afet, kusurlarının cezası olduğundan Cenab-ı Haktan merhamet de reca edilemez. Çünkü iptal-i hak için çalışan adam Haktan yardım ve merhamet talep edemez.
-5- deki harf-i cer olan
nur ve ziyanın bir daha avdet etmemesine işarettir. Çünkü
’in manası, "Allah onların nurlarını götürmüştür." Malumdur ki, Allah’ın aldığı bir şeyi kimse reddedemez.
ünvanı ise, sırat üstündeki hallerini andırır. İhtisası ve hasrı ifade eden
’un
zamirine olan izafesi, onların şiddet-i teessürlerine işarettir. Zira halkın ateşleri yanarken bir insanın ateşi sönse, o insan çok müteessir olur.
1 Aydınlattı.
2 Çevresini.
3 Alıp götürdü.
4 Allah alıp götürdü.