İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin on yedi on sekiz on dokuz ve yirminci âyetlerinin tefsiri

Elcevap : Bu makamda edat-ı teşbihin zikri, hazfından daha beliğdir. Zira sami, teşbih edatını görür görmez, teşbihle alakadar olur. Müşebbehünbihte olan her noktayı, müşebbehteki nazirine tatbik eder. Fakat edat-ı teşbihin mahzufu takdirde, teşbihten gaflet ederek her iki tarafı birbirine tatbik etmek fikrine gelmemesi ihtimali vardır. İkinci mesel kelimesi ise, ateş yakan o adamın vaziyeti, efkar-ı ammece bir darb-ı mesel hükmüne geçmiş olduğuna işarettir.
Sual : Ateşi yakanlar bir cemaat iken müfred işareti olan -1- ile işaret edilmesi neye binaendir?
Elcevap : Ferdin yapacağı bir işe cemaatin iştirak etmesiyle ziyadelik veya noksanlık hasıl olmadığı takdirde, fert veya nevi, cüz veya küll bir olur.
Maahaza ’nin müfred işareti olması, onlardan herbir ferdin, dehşeti temessül ve kabahati tasvir etmekte müstakil olduğuna işarettir. -2- ’deki ateş yakmalarının külfetle ve araştırmakla husule geldiğine işarettir. Hem ’nin ifrad sigasıyla olması -3- ’deki cemi zamiri, bir cemaat için bir ferdin ateş yakması adet olduğuna işarettir. Hem lamba vesaire gibi alat-ı tenviriye arasında -4- ’ın intihap edilmesi, teklifin pek şiddetli bir nur olduğuna ve onların izhar ettikleri zahiri nur altında fitne ateşini yaktıklarına işarettir.
İhtar : Nekre olarak kelimesinin zikri, onların şiddet-i lüzumundan dolayı herhangi bir ateş olursa olsun, hemen yakmak ihtiyacında olduklarına işarettir.
-5-
Takibi ifade eden ’deki onların yeisten sonra ümit ve reca zamanlarının geldiğine işarettir. ise, kıyas-ı istisnai ile anılan, dahil olduğu cümlelerden

1 O kimse ki.

2 Ateş yaktı.

3 Nurları.

4 Ateş.

5 Ateş tam onların çevresini aydınlatmışken, Allah birden nurları alıp götürdü.