İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin on yedi on sekiz on dokuz ve yirminci âyetlerinin tefsiri

Arz ve sema, güzellik müsabakasına girmek için lazım gelen ziynetlerini takınıp hazırladıkları zaman, arz, kış mevsiminde kardan mamul beyaz elbiselerini giyer, oturur. Bahar mevsimi gelince o beyaz elbiseyi üzerinden çıkarır, zümrüt gibi yeşil halılarını sahralarına serer. Yem yeşil gömleklerini dağlarına giydirir. O dağların şahikalarının başlarına beyaz sarıklarını sarar. Ve bu güzel inkılap ve manzaralarıyla kudret-i İlahiyenin mucizelerini hikmet-i İlahiyenin nazarına arz eder. Buna karşı cevv-i sema dahi azamet-i İlahiyeyi izhar etmek için koca koca dağları, tepeleri, dereleri ve pek çok garip ve acip şeylerin şekillerini ve sanki beyaz, siyah, kırmızı boyalarla boyanmış pamuk yığınlarını andıran bulut kafilelerini ileri sürer, nazar-ı hikmete takdim eder.
İşte bu iki alem arasındaki hayali müşabehetten dolayı, bilhassa yaz mevsimindeki bulutlar, Araplar tarafından dağlara, gemilere, bostanlara, derelere, deve kafilelerine yapılan teşbihler, üsluplar, nazar-ı belağatte pek güzel görünür. Binaenaleyh, alem-i ulvi ile alem-i süfli arasındaki ve dolayısıyla bulutlarla dağlar arasındaki müşabehet ve münasebete binaen, -1- ayet-i kerimesinin mana-yı beliğanesi, "Dağların büyüklüğünde, dolunun renginde bulunan semadaki bulutlardan yağmurları inzal ediyoruz" demektir.
Bu güzel ve belağatçe makbul, akıl ve mantığa mutabık mana dururken, ayetin zahirine yapışıp, "beş yüz senelik mesafeden iki dakikalık bir zaman zarfında yağmuru cirm-i semadan yeryüzüne indirmek" gibi sakat bir manaya zahip olmak, kar-ı akıl değildir. Hem hikmet ve iktisat ve adem-i abesiyet, bu yanlış zehabı reddeder.
Yolcuların gecesinin korkunç olduğunu göstermek için zikredilen -2- ’deki -3- ’nin takdimi, o musibetli gecenin şiddet-i zulmetinden dehşet alanlarca, güya çok gecelerin zulmetleri toplanıp, o gecenin zulmetine inzimam etmiş olduklarına işarettir.
Sual : ’deki zamirin ’ e raci olmasından, yağmurun zarf, zulmetin mazruf olduğu anlaşılır. Halbuki kaziye makusedir; yağmur zulmetin içindedir.

1 Nur Suresi: 43.

2 Onda karanlıklar vardır.

3 Onda vardır.