Birincisi: Temsil içerisinde mümessilleri, yani münafıkları göstermekle, samiin temsil ile meşgul olup mümesselden ve maksattan gafil olmamasını temin etmek içindir.
İkincisi: Temsil ile mümessellerin, yani yolcuların durumuyla münafıkların durumu arasında son sistemde bulunan müşabehetin kuvvetinden dolayı, birbirinin sıfatını ve yekdiğerinin lakabını ve soyadını taşıdıklarına işarettir.
Üçüncüsü: Kafirlerin kalbleri gibi, münafıkların da kalbleri zulmet ve azap içinde bulunduğuna işarettir. Zira yaptıkları cinayet ve kusurlarından dolayı, vicdanları dahi onları tazip etmekten geri kalmıyor. Evet, bizzat yaptığı cinayetin cezasını gören bir adamın vicdanı müsterih olmaz.
*
Bu cümledeki kelimelerin işgal ettikleri yerlerle münasebetleri ve herbirinin taşıdığı işaretleri ise, evvela bu cümle müste’nifedir. Yani makabliyle bağlı değildir. İstinafı ise mukadder bir suale cevaptır.
Sual
: Berk, zulmetleri dağıtan ziyadar bir ateştir. Onlar onun ziyasından istifade etmediler mi?
Elcevap
: Bir fayda ve bir menfaat görmeleri şöyle dursun, berkin zararından ve belasından korktular diye Kur’an-ı Kerim bu cümle ile o mukadder suale cevap vermiştir.
Kurbiyeti ve yakınlığı ifade eden
kelimesinin bu cümlede delalet ettiği mana şöyledir: Gözlerini hatfedecek, yani kaptıracak ve kör edecek esbap mevcut olduğuna rağmen, her nasılsa bir maniden dolayı henüz kör olmamışlardır. Kaptırmak manasını ifade eden
kelimesinde pek güzel ve latif bir belagat vardır. Şöyle ki:
Eşyanın suretlerini alıp getirmek için gözün gönderdiği ziya, esna-yı rahta eşyaya yetişmezden evvel, birden bire şimşek çakar; o şimşek kapıcı bir kuş gibi gözdeki o ziyayı alır, götürür. Veya gözün şuası, eşyanın şekillerini alıp getirirken, gecenin gözü hükmünde olan şimşek kemal-i sür’atle hücum ederek gözün elinden o şekilleri alır, götürür. Sanki, zulmeti kaldırmakla eşyayı gösteren şimşek, o bedbahtların eşyayı görmelerine razı olmadığından, onların gözlerinin şuasından o şekilleri alıp götürüyor.
* Çakan şiddetli şimşekler hemen hemen gözleri kör edecek şanındadır.