mütenahi şu boşlukta dağınık bir şekilde yıldızların bulunması, akılları hayrette bırakan nizam ve intizamlı vaziyetleri kör tesadüfe isnad edilemez.
Sual: İnsan, arza nisbeten bir zerredir. Arz da kainata nazaran bir zerredir. Ve keza, insanın bir ferdi, nev’ine nisbeten bir zerredir; nev’i de, sair ortakları bulunan enva içinde bir zerre gibidir. Ve keza, aklın düşünebildiği gayeler, faydalar hikmet-i ezeliye ve ilm-i İlahideki faydalara nisbeten bir zerreden daha aşağıdır. Binaenaleyh, böyle bir alemin insanın istifadesi için yaratılmış olduğu akla giremez.
Cevap: Evet, zahire bakılırsa insan bir zerre hükmündedir. Fakat insanın taşıdığı ruha, kafasına taktığı akla, kalbinde beslediği istidatlara nazaran bu alem-i şehadet dardır, istiab edemez. Ancak o ruhun arzularını ve o aklın fikirlerini ve o istidatların meyillerini tatmin ve temin edecek alem-i ahirettir. Ve keza, istifade hususunda müzahame, mümanaa ve tecezzi yoktur; bir küll ile cüz’iyatı gibidir. Nasıl ki bir külli, bütün cüz’iyatında mevcut olduğu halde, ne o küllide tecezzi ve inkısam olur ve ne de cüz’iyatında müzahame ve müdafaa olur. Küre-i arzdan da binlerce müstefid olsa, ne aralarında bir müzahame olur ve ne küre-i arzda bir noksaniyet peyda olur. Yalnız insanın indallah kerameti olduğu için, alem-i şehadetin yaratılışında insan, ille-i gaiye menzilesinde gösterilmiştir. Ve insanın hatırı için, bütün envaa bir umumi ziyafet verilmiştir. Bu ise, bütün alemin faydaları insana münhasır olup başkalara hiçbir faydası yoktur demek değildir.
-1- : İnzalin Cenab-ı Hakka olan isnadından anlaşılıyor ki, yağmurun katreleri başıboş değildir; ancak bir hikmet altında ve bir mizan-ı kasti ile inerler. Çünkü, o mesafe-i baideden gelmekle beraber, rüzgar ve hava da müsademelerine yardımcı olduğu halde, katrelerin aralarında müsademe olmuyor. Öyleyse o katreler başıboş olmayıp, gemleri, onları temsil eden meleklerin elindedir.
-2- : Sema kelimesinin zikri geçtiğine nazaran, makam, zamirin yeri olduğu halde ism-i zahir ile zikredilmesi, yağmurların sema cirminden değil. Sema cihetinden geldiğine işarettir. Çünkü, sebkat eden sema kelimesinden maksat, cirm değil, cihettir.
-3- : Semadan gelen karlar, dolular, sular olduğu halde yalnız suların zikredilmesi, en büyük istifadeyi temin eden, su olduğuna işarettir.
kelimesinde tenkiri
1 Ve gökten de size bir su indirip onula türlü meyvelerden ve mahsullerden size rızık ve sair gıdaları çıkardı. (Bakara Suresi: 22.)
2 Semadan, gökten.
3 Bir su.