İşârâtü'l-İ'câz Besmele ve Fatiha Sûrelerinin Tefsiri

Cenab-ı Hakka karşı yaptığı ibadet ve hizmetle, vesait ve esbaba olan tezellülden kurtuluşuna işarettir. Lakin, esbabı tamamen ihmal ve terk etmek iyi değildir. Çünkü, o zaman Cenab-ı Hakkın hikmet ve meşietiyle kainatta vaz edilen nizama karşı bir temerrüd çıkar.
Evet, daire-i esbabda iken tevekkül etmek, bir nevi tembellik ve atalettir.

-1-
Hidayeti talep etmekle ianeyi istemek arasında ne münasebet vardır?
Evet, biri sual, diğeri cevap olduklarından birbiriyle bağlanılmıştır. Şöyle ki:
-2- ile iane talep edilirken makam iktizasıyla "Ne istiyorsun?" diye varid olan mukadder sual, ile cevaplandırılmıştır. ile istenilen şeylerin ayrı ayrı ve müteaddit olmasır manasının da ayrı ayrı ve müteaddit olmasını icap eder. Sanki dört masdardan müştakdır. Mesela, bir mü’min hidayeti isterse, sebat ve devam manasını ifade eder. Zengin olan isterse, ziyade manasını, fakir olan isterse i’ta manasını, zayıf olan isterse iane ve tevfik manasını ifade eder. Ve keza, (Her şeyi halk ve hidayet etmiştir.) manasında bulunan ayet-i celilesi hükmünce, zahiri ve batıni duygular, afaki ve harici deliller, enfüsi ve dahili bürhanlar, peygamberlerin irsaliyle, kitapların inzali gibi vasıtalar itibarıyla da hidayetin manası taaddüt eder.
İhtar : En büyük hidayet, hicabın kaldırılmasıyla hakkı hak, batılı batıl göstermektir.
-3-

1 Bize hidayet et. (Fatiha Suresi: 6.)

2 Senden yardım dileriz. Allahım! Bize hakkı hak olarak göster ve ona uymayı nasip et; batılı da, batıl olarak göster ve ondan da sakınmayı nasip et. Amin.

Bu manadaki ayet Taha Suresi 50. Ayettir. Manası: Herşeyi yerli yerince yaratan, fayda ve zararlarını gösteren onu yaratılış maksadına sevk eden [Allahtır].