Kastamonu Lâhikası

Bu defa elmas kalemli mübarekler tarafından bir sual var. Şimdilik cevap elimde değil. Eğer elime verilse, size gelir. Hergün hatırımda bulunan Rüştü, Refet, Süleyman, B. M. ve H. K. ve Abdullah ve sair isimlerini beyan etmediğim kıymettar kardeşlerimle hususi konuşmadığımdan gücenmesinler. Çünkü hizmetinizin azameti ve ehemmiyeti ve muârızların kuvveti ve şeytaneti nispetinde ihtiyata ve dikkate mecburuz.
Hafız Ali ile Hüsrev’in birbirleriyle ciddi bir mahviyet içinde kardeşlik irtibatları, Risale-i İhlâsın tam sırrına mazhar olduğunuzu bana ihsas etti, ümitlerimi fevkalade kuvvetlendirdi.
Ben daha ziyade yazacaktım, fakat şimdi birisi postahaneye gitmek üzere olduğu için acele ettiğinden kısa kestim.
Duanıza muhtaç
Said Nursî
• • •

.
Aziz, sıddık kardeşlerim ve hizmet-i Kur’aniyede kuvvetli, dirayetli arkadaşlarım,
Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı maneviye göre olur. Maddi ve ferdi ve fâni şahsın mahiyeti nazara alınmamalı. Hususan benim gibi bir biçarenin kıymetinden bin derece ziyade ehemmiyet vermekle, bir batmanı kaldırmayan zayıf omuzuna binler batman ağırlığı yüklense, altında ezilir.
Lillahilhamd, Risaletü’n-Nur bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mucize-i Kur’aniye olduğunu çok tecrübeler ve vakıalarla körlere de göstermiş. Ona ait medh ü senanız tam yerindedir; fakat bana verdiğinizden, binden birine de kendimi lâyık göremem. Yalnız, pek büyük bir nimete ve muvaffakiyete sizin gibi hakikatli talebelerin iştirak ve sa’y ve gayretleriyle mazhariyetim noktasında, Risale-i Nur hesabına ebede kadar iftihar ederim.
Nur iskele memuru Sabri kardeş,
Sabri, Süleyman ve Hüsrev üçünüzün sohbetinde, benim de iki cihette, belki üç cihette iştirakim var.

Allah’ın adıyla. "Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin" (İsrâ Sûresi: 44)
Ayrılık günlerindeki dakikaların âşireleri adedince Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun.