BEŞİNCİ DEVÂ
Bu zamanda, hususan gençler hakkında, hastalık o gençleri gençlik sarhoşluğundan men ettiği için, onların hakkında o hastalık mânevî bir sıhhat ve âfiyet olduğunu haber verir gâyet şirin bir devâdır.
ALTINCI DEVÂ
Musîbetin gitmesiyle mânevî bir lezzet geleceğini gösterir. Çünkü, "Elemin zevâli lezzettir" diye, o elemli musîbetler, zevâl ile ruhta bir lezzeti irsiyet bıraktığını, gâyet güzel haber verir mühim bir devâdır. Hattâ bu devânın ehemmiyetindendir ki, telifâtında iki kere aynı numara tekerrür etmesi ve öylece kaydedilmesi, ehemmiyetini ispat eder.
YEDİNCİ DEVÂ
Hastalık, insanın sıhhatindeki nimet-i İlâhiyenin lezzetini kaçırmıyor, bilâkis tattırıyor. Çünkü, birşey devam etse, tesirini kaybeder, usanç verir.
Hattâ ehl-i hakîkat demişler:
Yani, herşey zıddıyla bilinir; soğuk olmazsa hararet anlaşılmaz diye, mâkul ve şirin bir devâdır.
SEKİZİNCİ DEVÂ
Hastalık, îmânlı bir insanın âhiretini geri bırakmıyor, belki daha ziyâde terakki ettiriyor. Çünkü, hastalık, sabun gibi, günahları siler, temizler, güzel bir keffâretü’z-zünûb olduğu hadîs-i şerifle sâbit olduğunu; hem îmânlı olan bir insanın maddî hastalığı, mânevî hastalıklardan kurtardığını; şahs-ı zâhirîsinin hatâsıyla şahs-ı mânevîsi hasta olduğundan, zâhir hastalığı o hatâlardan geri koyup mânevî istiğfâra sebep olduğundan, o maddî hastalık çok büyük bir hazine olduğunu bildirir.
DOKUZUNCU DEVÂ
Cenâb-ı Hakkı tanıyan bir insan için, ölüme sebep olan hastalıktan korkmak olmadığını; ve ölüm, tanıdığı ve bildiği bütün ehl-i îmân olan ahbaplarına kavuşmak olduğunu; hem ölüm mukadder olup, bazan hastalıklıların yanındaki sağ insanların ölmesi ve hastaların sağ kalması; hem ölüm, vazife-i hayattan bir paydos ve bir rahat olduğunu ve ehl-i dalâlet için gâyet korkunç bir zulümât-ı ebediye olduğunu bildiren gâyet mülâyimâne, güzel bir devâdır.
ONUNCU DEVÂ
İnsanın hastalığı, merak ettikçe gâyet ağırlaşacağı, husûsan evhamlı bir hastanın bir dirhem zâhir hastalığı, merak vasıtasıyla on dirhem olacağını, hem merak da ayrıca bir hastalık olduğunu haber veren mühim bir devâdır.