Mektubat Otuz Üçüncü Mektub

Hakikat Işıkları

Herkes bilmez gökte ne var,
Görür onu göz sahibi.
Parıldıyor güneş kadar,
Hakîkati umman gibi.
İster gönül elbet huzur,
Âhir demde etmiş zuhur,
Âlemlere doğmuş o nur,
Gökten inen ferman gibi.
Ferdiyeti elhak ayân,
Odur gönüllere sultân,
Var mı bilmem ulu bürhân,
Bu Bediüzzaman gibi.
Lisânından saçılır nur,
Cinnî okur, insan okur,
Hûr-u Cennet işte bu "Nur"
Gönüllerde cânân gibi.
Âhirzaman esrârını,
İhbâr-ı gayb envârını,
Attı Âlem ekdârını,
Doğdu Şems-i tâban gibi.
Semâvâttan rahmet indi,
Akan göz yaşları dindi,
Küfr ü dalÂl yıldı, sindi,
Görünmeyen şeytan gibi.
Söndü hâin faÂliyet
Yıkıldı o deccÂliyet,
Halâs buldu İslâmiyet,
Tahta çıkan hâkan gibi.