İKİNCİSİ: "Frenklerdeki inkılâpçılar ve feylesoflar, Katolik mezhebine inkılâp yapmakla terakkî ettiklerinden, acaba İslâmiyette böyle bir inkılâb-ı dînî olamaz mı?" diyen ehl-i bid’atın suÂline karşı gâyet katî, zâhir ve bâhir ve müskit bir cevaptır.
ÜÇÜNCÜSÜ: "Avrupa taassubu bıraktıktan sonra terakkî ettiğinden, biz de taassubu bıraksak daha iyi olmaz mı?" diyen ehl-i bid’at ve sefâhetin suÂline karşı gâyet müskit ve muknî ve mantıkî bir cevaptır.
DÖRDÜNCÜSÜ: "Zaafa uğrayan İslâmiyeti takviye niyetiyle, kuvvetli olan milliyete mezc etmek ve secâyâ-i milliyeyi şeâir-i İslâmiye ile kuvvetleştirmek bu asırda daha iyi olmaz mı?" diyen dessas ehl-i dünyanın bu müthiş suÂline karşı, gâyet metîn bir cevaptır.
BEŞİNCİSİ: "Bu kadar heyet-i içtimâiye-i beşeriye fesâda girmiş; ve hissiyât-ı dîniye zaiflemiş; ve şahsî dehÂlar ve harekât, cemaatin şahs-ı mânevîsinin icraatına mağlûp düşmüş bir zamanda, nasıl rivâyet-i sahîhada denildiği gibi, birkaç sene zarfında, Mehdî dünyayı ıslâh edecek? Halbuki, bütün işi hârika olup ve birkaç nebînin mu’cizâtı da beraber olsa, yine ıslâhı pek müşkül görünüyor" diye, ehl-i tenkidin suÂline karşı gâyet kavî bir cevaptır.
ALTINCISI: Âhirzamanda Hazret-i Mehdî’nin, Süfyanî komitesine galebesi; Hazret-i Îsâ Aleyhisselâmın Deccal komitesini dağıtması ve şeriat-ı İslâmiyeye tebâiyetine dâirdir.
YEDİNCİSİ: "Mütefekkirîn-i İslâmiye, Avrupa’nın düsturlarını ve fennin kânunlarını bir derece kabul edip, onların usûlüyle onlara karşı İslâmiyeti müdâfaa ettikleri halde-sen de eskiden böyle yapıyordun-şimdi neden bütün bütün başka bir çığır açıp, felsefeyi kökünden vuruyorsun? Ve fünûn-u müsbete dedikleri usûllerinin, Kur’ân’ın düsturlarına nazaran pek sathî kaldığını gösteriyorsun?" diye çokları tarafından gelen suÂle karşı, gâyet hak ve hakîkatli bir cevaptır.
SEKİZİNCİ KISIM OLAN RUMUZÂT-I SEMÂNİYE
Sekiz Remizdir, yani sekiz küçük risÂledir. Şu Remizlerin esâsı, ilm-i cifrin mühim bir düsturu ve ulûm-u hafiyenin mühim bir anahtarı ve bir kısım esrâr-ı gaybiye-i Kur’âniyenin mühim bir miftâhı olan tevâfuktur. İleride başka bir mecmuada neşredileceğinden, buraya derc edilmedi.
DOKUZUNCU KISIM OLAN DOKUZUNCU RİSÂLE
Turùk-u velâyet hakkında Dokuz Telvihtir ki, Telvihât-ı Tis’a nâmiyle mâruf bir risÂledir.