Mesnevi-i Nuriye Şemme

La nazime illa Hü diye ilan-ı şehadet eder. Çünkü, cevahir-i fert arasındaki haytın bir olduğu böyle iktiza eder.
Ve o zerrat bütün esiriyle La ilahe illa Hü cevheresiyle ilan-ı tevhid eder. Çünkü, esirin besateti, sükünu, intizamla emr-i Halıka sür’at-i imtisali böyle iktiza eder.
İ’lem eyyühe’l-aziz! Hiçbir insanın Cenab-ı Hakka karşı hakk-ı itirazı yoktur. Ve şekva ve şikayete de haddi yoktur. Çünkü, şikayet eden ferdin hilaf-ı hevesini iktiza eden, nizam-ı alemde binlerce hikmet vardır. O ferdi irza etmekte, o bin hikmetin iğdabı vardır. Bir ferdi razı etmek için bin hikmet feda edilemez.

Eğer her ferdin keyfine göre hareket edilirse, dünyanın nizam ve intizamı fesada gider.
Ey müteşekki! Sen nesin? Neye binaen itiraz ediyorsun? Cüz’i hevesini külliyat-ı kainata mühendis mi yapıyorsun? Kokmuş olan zevkini nimetlerin derecelerine mikyas ve mizan mı yapıyorsun? Ne biliyorsun ki, zannettiğin nimet nikmet olmasın? Senin ne kıymetin var ki, sineğin kanadına müvazi olmayan hevesini tatmin ve teskin için felek çarklarıyla hareketten teskin edilsin?
İ’lem eyyühe’l-aziz! Cesedin bir uzvundaki bir hücrede yapılan tasarruf, en evvel cesedi tasavvur etmeye mütevakkıftır. Çünkü, küllün nakışlarıyla, ahvaliyle cüz’ün çok alaka ve münasebetleri vardır. Eyleyse, cüzde tasarruf, Halık-ı Küllün emri altındadır.
İ’lem eyyühe’l-aziz! Hevam, balık gibi küçük hayvanların yumurtalarını, haşerat ve nebatatın tohumlarını, pek büyük bir rahmetle, bir lütufla, bir hikmetle hıfzeden Sani-i Hakimin hafiziyetine layık mıdır ki, ahirette semere veren ağaçlara çekirdek olacak a’malinizi hıfzetmesin, ihmal etsin? Halbuki, sen hamil-i emanet, halife-i arzsın.
Evet, herbir zihayatta bulunan hıfzulhayat hissi, vücudun ebedi bir bekaya ism-i Hayy, Hafiz, Baki’nin tecellisiyle incirar edeceğine delalet eder.
İ’lem eyyühe’l-aziz! Bir incir tohumunu tavırdan tavıra hıfzeden, devirden devire himaye eden, inhilalden vikaye eden ve o tohumda incir ağacının teşkilatına lazım olan esasları kemal-i ihtimamla muhafaza eden, elbette ve elbette, halife-i arz ünvanını alan nev-i beşerin a’malini ihmal etmez, hıfzeder.

"Eğer hak onların keyiflerine tabi olsaydı, gökler ve yer hep fesada uğrardı." Mü’minün Süresi, 23:71.