Münazarat İfâde-i Merâm ve Uzunca Bir Mâzeret

ile, aynen o geniş daire, nur dairesi olacak, onun yanlış tâbirini sahîh gösterecek.
İkinci Hakîkat: Kırk sene evvel Eski Said bu matbû kitâbetlerinde, İşârâtü’l-İ’câz’ın baştaki İfâde-i Merâmında ve sâir eserlerinde musırrâne ve mükerreren talebelerine diyordu ki:
"Hem maddî, hem mânevî büyük bir zelzele-i içtimâî ve beşerî olacak. Benim dünya terki ile inzivâmı ve mücerred kalmamı gıpta edecekler" diyordu. Hattâ, hürriyetin birinci senesinde, İstanbul’da, Câmiü’l-Ezher’in Reis-i Ulemâsı olan Şeyh Bâhid Hazretleri (r.aleyh) İstanbul’da Eski Said’e sordu:

Said cevaben demiş:

Yani, "Osmanlı hükûmetindeki hürriyete ne diyorsun ve Avrupa hakkında fikrin nedir?"