Münazarat İfâde-i Merâm ve Uzunca Bir Mâzeret

O vakit Eski Said demiş:
"Osmanlı hükûmeti Avrupa ile hâmiledir. Avrupa gibi bir hükûmeti doğuracak. Avrupa da İslâmiyete hâmiledir; o da bir İslâm devleti doğuracak," Şeyh Bâhid’e söylemiş.
O allâme zât demiş:
"Ben de tasdik ediyorum." Beraberinde gelen hocalara dedi: "Ben, bununla münâzara edip galebe edemem."
Birinci tevellüdü gözümüizle gördük. Bir çeyrek asır, Avrupa’dan daha dinden uzak... İkinci tevellüd de inşaallah yirmi otuz sene sonra çıkacak. Çok emârelerle hem şarkta, hem garbda Avrupa içinde bir İslâm devleti çıkacak.
Üçüncü Hakîkat: Hem Eski Said, hem Yeni Said; hem maddî, hem mânevî büyük bir hâdise, büyük ve dehşetli ve tahribatçı bir zelzele-i beşeriye, Osmanlı memleketinde olacak diye hiss-i kable’1-vukû ile, Eski Said, mükerrer ve musırrâne haber veriyordu. Halbuki, o his ile nur meselesinin aksi ile gâyet geniş daireyi dar görmüş. Zaman, onu İkinci Harb-i Umûmi ile tam tasdik ettiği halde, onun o çok geniş daireyi Osmanlı memleketinde gördüğünü şöyle tâbir ediyor ki: