tabakalarında manaları vardır.
Ve madem
-1- gibi hitaplarda, her asır gibi, bu asırdaki ehl-i iman, Asr-ı Saadetteki müminler gibi dahildir.
Ve madem İslamiyet noktasında bu asır, gayet ehemmiyetli ve dehşetlidir. Kur’an ve Hadis, ihbar-ı gaybîyle, ehl-i imanı onun fitnesinden sakınmak için şiddetle haber vermiş.
Ve madem hesab-ı cifrî ve ebcedî ve riyazî eskiden beri sağlam bir düsturdur ve kuvvetli bir emare olabilir.
Ve madem Risale-i Nur ve tercümanı ve şakirtleri iman ve Kur’an hizmetinde parlak ve tesirli vazifeleri gayet ehemmiyet kesb etmiştir.
Ve madem bu büyük ayet, hesab-ı cifirle bu asra ve iki Harb-i Umumîye bakar; eski harbin patlamasına ve Risale-i Nur’un zuhuruna tevafuk ettiği gibi manen de gösterir. Elbette mezkûr hakikatlere ve kuvvetli karinelere binaen, bilâtereddüt hükmederiz ki, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisi ve tercümanı, bu ayet-i azimenin mana-yı işârî tabakasının külliyetinde dahil ve medâr-ı nazar bir ferdidir ve bu ayet ona işaret eder ve mana-yı remziyle ondan da haber verir ve ihbar-ı gayb nev’inden bir lem’a-i i’câziyeyi gösterir denilebilir ve deriz.
Tahlil
Bir
iki
yedi yüz; ,
,
,
iki yüz; ,
,
,
yüz;
,
yüz; İsm-i Celâl altmış yedi; iki
altmış;
doksan bir; ’
de iki veya üç ,
iki veya üç
sekiz;
"Risale-i Nur" her ikisinde
var. Risaledeki
,
’deki
’ya mukabildir. Eğer ’
deki tenvin sayılsa,
’da dahi şeddeli
sayılır yine ittihat ederler.
’dan başka
doksan yedi ederek Risale-i Nur’da kalan ,
,
iki
dahi doksan yedi ederek tam tefavuk eder. Türkçe telaffuzda Risale-i Nur hemzeyle okun-ması zarar vermez.
Sûre-i Mâide’nin on dördüncü ayeti
-2- Sûre-i Ni-sâ’nın ahirinde
-3- ayeti gibi, Risale-i Nur’a mana ve cifir cihetiyle, mana-yı işârî efradından olduğuna kuvvetli bir ka-rine buldum.
1 "Ey iman edenler."
2
"Gerçekten size bir nur ve hakkı ap açık bildiren bir kitap gelmiştir.
Allah o kitap vasıtasıyla selamet yollarına eriştirir."
3
"Ey insanlar! Size, Rabbinizden ap açık bir delil olan bir peygamber geldi ve size, dünyanızı ve ahiretinizi aydınlatıcı ap açık bir nur olarak Kur’an’ı indirdik." Nisâ Sûresi, 4:174.