ve’l-yevmi’l-âhir" ve hayat-ı dünyeviye hakkındaki âyetlerin mühim bir sırrını gayet mâkul bir temsil ile tefsir etmekle beraber, ehl-i gaflet hakkında dünyanın ne kadar dehşetli; ve mevt ve ecel ne kadar müthiş; ve acz ve fakr ne kadar elîm olduğunu ve ehl-i hidâyet hakkında hayat-ı dünyeviyenin içyüzü ne kadar güzel ve kabir ve ecel ve acz ve fakr nasıl birer vesîle-i saadet bulunduğunu gayet katî bir tarz ile ispat eder. Saadet-i dâreyne giden yolu gösterir.
Sekizinci Söz
-1- âyetlerinin meâlinde mahiyet-i dünya ve dünyada mahiyet-i insan ve insanda mahiyet-i din hakkındaki âyâtın mühim bir sırrını Suhûf-u İbrâhimde aslı bulunan güzel ve parlak bir temsil ile tefsir etmekle beraber, dünyanın mahiyetini ve dünyadaki ruh-u insanî ve insandaki dinin kıymetini göstermekle beraber, dinsiz insan en bedbaht mahlûk olduğunu ispat etmekle ve şu âlemin tılsımını açan ve ruh-u beşeri zulmetten kurtarmak çarelerini göstermekle beraber, gayet latîf ve güzel bir muvâzene ile, fâsık olan bedbaht adamın müthiş vaziyetini, sâlih olan bahtiyar adamın saadetli vaziyetini gösteriyor.
Dokuzuncu Söz
-2- âyetinin meâlinde ve beş vakit namaz hakkındaki âyâtın gayet mühim bir sırrını Beş Nükte ile tefsir etmekle beraber, mâlûm olan beş vakit namazın o vakitlere hikmet-i tahsisini o kadar güzel ve şirin bir tarzda beyân ediyor ki, zerre miktar şuuru bulunan bir insan, bu câzibedar hikmet ve parlak hakikate karşı teslime mecbur olur. Ve cesed-i insan havaya, suya, gıdâya muhtaç olduğu gibi, rûh-u insan da namaza muhtaç bulunduğunu gayet katî bir sûrette beyân eder.
Onuncu Söz
-3-
1 Allah Teâlâ ki, Ondan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O Hayy’dır; ezelî ve ebedî hayat sahibidir. O Kayyûm’dur; varlığı için hiçbir sebebe ihtiyacı olmadığı gibi, herşey Onun yaratmasıyla ve tedbîriyle vücud bulur, devam eder ve vücudda kalır, bekà bulur. (Bakara Sûresi: 255.) ¨ Şüphesiz ki Allah katında makbul olan din İslâm dinidir. (Al-i İmrân Sûresi: 19.)
2 Akşama erdiğinizde ve sabaha kavuştuğunuzda Allah’ı tesbih edin. ¨ Göklerde ve yerde olanların hamd ve senâsı Ona mahsustur. Gündüzün sonuna doğru ve öğle vaktine girince de Allah’ı tesbih edip namaz kılın. (Rum Sûresi: 17-18.)
3 Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir. (Rum Sûresi: 50.)