Sözler Fihrist

âyetinin meâlinde ve haşir ve âhiret hakkındaki âyâtın mühim bir hakikatini, on iki mantıkî ve mâkul sûret-i temsiliye ile ve on iki hakàik-ı kàtıâ-i bâhire ile tefsir etmekle beraber, imân-ı bilâhireti o kadar kuvvetli bir sûrette ispat eder ki, bütün bütün kalbi ölmemiş ve bütün bütün aklı sönmemiş bir insan o ispata karşı teslim olur, izn-i İlâhî ile imâna gelir. İmâna gelmezse de inkârdan vazgeçmeye mecbur olur.
On Birinci Söz
-1- âyetlerinin yüksek ve geniş bir hakikatini Sûre-i Şemsin mu’cizâne işaret ettiğini ve kâinatı muntazam bir saray sûretinde gösterdiğini, ulvî ve vüs’atli bir temsil ile tefsir etmekle beraber, mâhiyet-i insaniyedeki vezâif-i ubûdiyet ve cihazât-ı insaniyeyi ve rubûbiyet-i İlâhiyenin envâ-ı tecelliyâtına karşı ubûdiyet-i insaniyenin mukabelelerini o kadar güzel bir sûrette ispat ediyor ki, Sûre-i Veş-şemsin mu’cizâne olan işaretini hârika bir sûrette ve en azîm bir dairede âzam bir Rubûbiyeti ekmel bir ubûdiyetle karşılaştırıyor.
On İkinci Söz
-2- -3- âyetlerinin meâlinde ve hikmet-i Kur’âniyenin fazîleti hakkında yüzer âyâtın mühim bir hakikatini, hikmet-i felsefe ile hikmet-i Kur’ âniyenin muvâzenesi sûretinde gàyet parlak bir temsil ile tefsir etmekle Kur’ân’ın bir mu’cizesini ve i’câzını ve onun karşısında hikmet-i felsefenin aczini ve sukùtunu hârika bir sûrette ispat eder, körlere de gösterir. Bu Söz, On Birinci Söz gibi gàyet mühimdir. Herkes onlara muhtaçtır.

1 Yemin olsun güneşe ve aydınlığına. • Ve onu takip eden aya. • Ve onu gösteren güne. • Ve onu örten geceye. • Ve gökyüzüne ve onu binâ edene. • Ve yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene. • Ve insana ve onu intizamla yaratana. (Şems Sûresi: 1-7.)

2 Biz Kur’ân’ı hak ile indirdik . O da hak ile indi. (İsrâ Sûresi: 105.)

3 Kime hikmet verilmişse, işte ona pekçok hayır verilmiştir. (Bakara Sûresi: 269.)