-1-
âyetlerinin gayet yüksek ve gayet geniş hakikatlerini temsil ve tanzîr ile akla kabul ettirir ve kalbi iknâ eder bir tarzda beyân ediyor.
On Dördüncü Sözün Hâtimesi
Gàfil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir. Âhirinde, nefs-i emmâreye müessir bir sille-i ikaz var. Nefse esir olan onu okusa ve kabul etse, esâretten kurtulur.
On Dördüncü Sözün Zeyli
Zelzele hakkında ehemmiyetli altı suâle cevaptır.
On Beşinci Söz
-2- âyetinin meâlinde ve melâike ile şeytanların mübârezeleri hakkındaki âyâtın, kozmoğrafyacıların dar akıllarına yerleşmeyen mühim bir sırrını, "Yedi Basamak" nâmıyla yedi muhkem hüccet ve metîn bir mukaddeme ile tefsir ediyor. Ve şu âyetin semâsından evhâm-ı şeytâniyeyi recmedip tard eder.
On Beşinci Sözün Zeyli
Kur’ân’ın kelâmullah ve Hazret-i Muhammed (a.s.m.) Allah’ın Resûlü olduğunu muknî delillerle ispat eden, münâzara tarzında yazılmış beliğ bir risâledir.
On Altıncı Söz
-3-
1 Gökler de O’nun kudretiyle dürülmüştür. (Zümer Suresi: 67) Bir şeyin olmasını murad ettiği zaman, O’nun işi sadece "Ol" demektir; o da oluverir. (Yasin Suresi: 82) Kıyametin gerçekleşmesi ise göz açıp kapayıncaya kadardır. (Nahl Sûresi: 77.)
2 And olsun ki dünya semâsını Biz kandillerle süsledik. Şeytanlar için o kandilleri birer taş yaptık. (Mülk Sûresi: 5.)
3 Bir şeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece "Ol" demektir; o da oluverir. • Şânı ne yücedir Onun ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de Ona döneceksiniz. (Yâsin Sûresi: 82-83.)