Bu fıkra, irade-i İlahiyenin delillerinden pekçok külli hüccetleri ihtiva eden birtek külli ve uzun delildir. Mealinin kısa bir tercümesi içinde irade ve ihtiyar ve meşiet-i İlahiyyeyi gayet kati ispat eden bir delili beyan ederiz. Hem, ilm-i İlahinin bütün mezkur delilleri, aynen iradenin dahi delilidir. Çünkü, her masnuda ilim ve iradenin beraber cilveleri, eserleri görünüyor.
Bu Arabi fıkranın kısaca meali:
Yani, her şey onun irade ve meşietiyle olur. İstediği olur, istemediği olmaz. Her ne isterse yapar. İstemezse, hiçbirşey olmaz. Bir hüccet şudur:
Görüyoruz ki, bu masnuatın herbiri muayyen zatı, mahsus sıfatı, ayrı hususi mahiyeti, mümtaz farikalı sureti, hadsiz imkanat ve başka tarzlarda olabilir, Teşvişçi ihtimalat içinde, neticesiz çok yollarda ve sel gibi akan ve karıştıran ve birbirine zıt unsurların müdahaleleri içinde ve sehiv ve iltibasa sebebiyet veren ve birbirine benzeyen emsalleri içinde bu karma karışık hallere karşı, o her bir masnuu ince, tam, düzgün bir nizam altına almak ve hassas, cessas, mükemmel bir ölçü ve mizanla her uzvunu ve cihazını tartmak, takmak ve yüzüne süslü, düzgün bir sima,