hakaikini o derece mahz-ı hak ve ayn-ı hakikat olduğunu ispat etmiş ki, bu zamanın dinsiz filozoflarını tam susturuyor.
Sekizinci Âyet
-1-’dir. Şu âyet-i meşhure küllî mânâsının bu asırda muvafık ve münasip bir ferdi Risaletü’n-Nur olduğu gibi, cifirle
kelimesi,
’deki tenvin, nun sayılmak cihetiyle Risaletü’n-Nur adedi olan 998’e yine iki sırlı
HAŞİYE
fark ile baktığı gibi,
cümlesinin makam-ı ebcedîsi ile 1316 ederek Risale-i Nur Müellifinin tedrisiyle istihzarat-ı Nuriyede bulunduğu en hararetli tarihi olan 1316 adedine tamtamına tevafuk eder.
Dokuzuncu Âyet
Hem el-Bakara Sûresinde, hem Lokman Sûresinde
cümlesidir. Yani, "Allah’a iman eden, hiç kopmayacak bir zincir-i nuranîye yapışır, temessük eder." Risale-i Nur ise, iman-ı billâhın Kur’ânî bürhanlarından bu zamanda en nuranîsi ve en kuvvetlisi olduğu tahakkuk ettiğinden, bu
külliyetinde hususî dahil olduğuna teyiden, makam-ı cifrîsi 1347 ederek Risaletü’n-Nur intişarının fevkalâde parlaması tarihine tam tamına tevafukla bakar ve bu on dördüncü asırda Kur’ân’ın icâz-ı mânevîsinden neş’et eden bir urvetü’l-vüska ve zulümattan nura çıkaracak bir vesile-i nuraniye Risale-i Nur olduğunu remzen bildirir.
Onuncu Âyet
-2-
On Birinci Âyet
-3-
HAŞİYE
Yani, mertebesine işaret için iki fark var. Risale-i Nur vahiy değil, ilham ve istihraçtır.
1 De ki: Elbette Rabbim beni dosdoğru doğru bir yola eriştirdi. En’âm Sûresi, 6:161.
2 Allah hikmeti dilediğine verir de ona hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak gösterir. Bakara Sûresi, 2:269.
3 Onlara Senin kitabını öğretecek, kâinatın yaratılış sırlarını ve gayesini bildirecek ve onları inkâr ve isyan kirlerinden temizleyecek... Bakara Sûresi, 2:129.