Şuâlar Eddâi

bu 1344’te Risaletü’n-Nur ve şakirtlerinden daha ziyade bu vazifeyi müşkül şerait içinde sebatkârâne yapan zâhirde görülmüyor. Demek bu âyet onları dahi daire-i harîmine hususî dahil ediyor.

On Beşinci Âyet
-1-
Şu âyet bu zamana dahi hitap eder. Çünkü tamam- hariç kalsa-1360 küsur eder. Eğer den sonraki olsa ve kelimelerindeki tenvinler, nun sayılsa 1310 eder. Demek bu asra da hitap eder. Hem cümlesi yalnız dört farkla Furkan adedine tevafukla sarîhan baktığı gibi, o kudsî bürhan-ı İlâhînin bu zamanda parlak ve kuvvetli bir bürhanı olan Resâili’n-Nur’a dahi, ikinci cümlesi olan adedi, iki tenvin vakıfta iki elif sayılmak cihetiyle 598 ederek aynen tam tamına Resâili’n-Nur’a ve Risaleti’n-Nur adedine tevafukla o semâvî bürhan-ı kudsînin yerde bir bürhanı, Resâili’n-Nur olduğunu remzen haber veriyor.
İhtar : Sözlerin üç ismi olan Risalei’n-Nur veya Resâili’n-Nur veya Risaleti’n-Nurdaki şeddeli , iki sayılmak, cifirce ağlebî bir kaidedir. Şeddeli harf bazen bir, bazen iki sayılabilir.

On Altıncı Âyet
-2-’dur. Şu şifalı âyet çok zamandır benim dertlerimin şifası ve ilâcı olduğu gibi eczahane-i kübrâ-yı İlâhiye olan Kur’ân-ı Hakîmin tiryakî ilâçlarından, Risalei’n-Nur eczalarının kavanozlarından alarak, belki bin

1 Ey insanlar! Size, Rabbinizden apaçık bir delil olan bir peygamber geldi ve size, dünyanızı ve âhretinizi aydınlatıcı apaçık bir nûr olarak Kurân’ı indirdik. Nisâ Sûresi, 4:174.

2 O, îmân edenler için bir hidâyet rehberi ve bir şifâdır. Fussılet Sûresi, 41:44.