Sünuhat Mukaddeme

defa talebelere teselli vermek için "Bir Nur çıkacak, gördüğümüz bütün fenalıklara karşı bu vatana saadet temin edecek’ diyordu. Işte kırk sene sonra Risale-i Nur o hakikati kör gözlere de gösterdi. Işte Nurun zahiren, kemmiyeten dar cihetine bakmayarak hakikat cihetinde keyfiyeten geniş ve fevkalâde menfaatini hissetmesi suretiyle; hem de siyaset nazarıyla bütün memleket-i Osmaniyede olacak gibi ifade etmiş. Çünkü Risale-i Nur îmânı kurtarması cihetiyle o dar dairesi, madem hayat-ı bakiye ve ebediyeyi îmânla kurtarıyor. Bir milyon talebesi bir milyar hükmündedir. Yani bir milyon değil belki bin insanın hayat-ı ebediyesini temine çalışmak, bir milyar insanın hayat-ı faniye-i dünyeviye ve medeniyetine çalışmaktan daha kıymettar ve mânen daha geniş olması, eski Said’in o rüya-yı sadıka gibi olan hiss-i kable’l-vuku ile o dar daireyi bütün Osmanlı memleketini ihata edeceğini görmüş. Belki inşaallah o göıüş, yüz sene sonra Nurlarin ektiği tohumların sümbüllenmesiyle aynen o geniş daire, Nur dairesi olacak."
Hem yine hiss-i kable’l-vuku ile istikbâlden haber verdiği müjdelere dair Hutbe-i Şamiye’nin haşiyesinde diyor: