çoğaldığından, faytonculuğa iki kat ziyade ihtiyaç olmuş. İnşaallah, onun gibi Nur yazıcıları, değil tevakkuf, belki daha ziyade yazı ile defter-i a mallerine hasenat kaydedecekler.
• • •
Ben ehl-i siyasetin her nevi taziplerine karşı
deyip sabır ve tahammüle karar vermişim. Kazım Karabekir ile eskiden münasebetim vardı. Acaba şimdi de o münasebetin sebebi olan merdane mesleğini muhafaza ediyor mu? Eğer eski gibi ise ve Nurlara zararı yoksa ve Nura faydası muhtemel ise ve dost ise, benim selamımı ona tebliğ edebilirsiniz. Fakat, madem ehl-i siyaset, hayat-ı bakiyesi için Risale-i Nur a müracaata tenezzül etmiyor, o hayata nisbeten beş paralık olan bu hayat-ı faniye için onlara müracaata ben de tenezzül etmem ve istirahatım için şekva ve rica etmem.
• • •
Merhum Büyük Ali nin tam varisi ve tam bir sistemi ve merhum Abdurrahman ın tam misli ve halefi ve mübareklerin pehlivanı ve kahramanı Küçük Ali nin iki büyük ve pek güzel hediye-i Nuriyesini aldık. Fakat Zülfikar ın ahirinde Hizb-i Nuriyenin parçası yazılmamış; o parçayı da o harika kalemiyle yazsın, bana göndersin.
• • •
HAŞİYE
: Memleketimizde medrese talebelerinden birisi bir kitabı bitirse veya başlasa, bir tatlı veya yemek "müftihane" veya "mahtumane" diye vermek adettir. Aynen bu kaideyi Katip Osman ın üzümünde gördük. Onun yazdığı Asa-yı Musa nın tashihini bitirdiğim aynı vakitte, mahtumanesi olarak bu üzümün gelmesi, tatlı bir latife ve şirin bir hatıra-i hayat-ı medresiyye oldu.
Nurda şefkat esas olmasından, hanımlar o cihette ileridir ve Nurlara ciddi yapışıyorlar. Ben "kardeşlerim" dediğim zaman, hanım hemşirelerimi kardeşler içinde kastederim. Bütün mektuplarımda onlar dahi muhataplarımdır.
Aziz sıddık kardeşlerim,
Hiç merak etmeyiniz. Yalnız duanızı almak için şimdilik şiddetli ve suikast eseri olarak evvelce size yazdığım gibi hastalığımı beyan ediyorum. Fakat katiyen telaş etmeyiniz. Hadsiz şükür olsun ki, hem evradıma, hem vazife-i tashihe mani olmuyor. İnşaallah, büyük bir sevap ve hayır var içinde. Ben kendim, bundan bir cihette
Allah bize yeter, O ne güzel vekildir. (Al-i İmran Suresi: 173.)