onlara değil taraftar olmak veya merakla o cereyanlan takip etmek ve onların yalan, aldatıcı propagandalarını dinlemek ve müteessirâne mücâdelelerini seyretmek, belki o acîb zulümlere bakmak da câiz değil. Çünkü, zulme rızâ zulümdür. Taraftar olsa, zâlim olur; meyletse,
âyetine mazhar olur.
Evet, hak ve hakîkat ve din ve adâlet hesâbına olmadığına ve belki inat ve asabiyet-i milliye ve menfaat-i cinsiye ve nefsin enaniyetine dayanan dünyada emsâli vukû bulmayan gaddarâne bir zulüm hesâbına olduğuna katî bir delil şudur ki: Bin mâsum çoluk, çocuk, ihtiyar, hasta bulunan bir yerde, bir iki düşman askeri bulunmak bahanesiyle bombalarla onları mahvetmek ve tabakât-ı beşer cereyanları içinde, burjuvaların en dehşetli müstebitleri ve sosyalistlerin ve bolşeviklerin en müfritleri olan anarşistlerle ittifak etmek ve binler, milyonlar mâsumların kanlarını heder etmek ve bütün insanlara zarar olan bu harbi idâme ve sulhü reddetmektir.
İşte böyle hiçbir kânun-u adâlete ve insâniyete ve hiçbir düstur-u hakîkate ve hukûka muvâfık gelmeyen
Zulmedenlere en küçük bir meyil göstermeyin; yoksa Cehennem ateşi size de dokunur. (Hûd Sûresi: 113)