Hizmet Rehberi — Nur mesleğinin dört yolu: acz fakr şefkat ve tefekkür

Herşey nefsinde mânâ-yı ismiyle fanîdir, mefkuttur, hâdistir, mâdumdur; fakat mânâ-yı harfiyle ve Sani-i Zülcelâlin esmâsına ayinedarlık cihetiyle ve vazifedarlık îtibariyle ,sabittir, meşhûddur, vâciddir, mevcuddur.

Şu makamda tezkiyesi ve tathîri şudur ki: Vücudunda adem, ademinde vücudu vardır. Yani kendini bilse, vücud verse, kainat kadar bir zulümat-ı adem içindedir. Yani, vücud-u şahsîsine güvenip, Mûcid-i Hakîkiden gaflet etse, yıldız böceği gibi bir şahsî ziyayı vücudu nihayetsiz zulümat-ı adem ve firaklar içinde bulunur, boğulur. Fakat enaniyeti bırakıp, bizzat nefsi hiç olduğunu ve Mûcid-i Hakîkinin bir ayine-i tecellîsi bulunduğunu gördüğü vakit, bütün mevcudatı ve nihayetsiz bir vücudu kazanır. Zîra bütün mevcudat esmasının cilvelerine mazhar olan Zât-ı Vâcibü’l-Vücudu bulan bir kalb, herşeyi bulur.

 

Hatime

Şu acz, fakr, şefkat; tefekkür tarîkındaki dört hatvenin izâhâtı, hakîkatin ilmine, şeriatın hakîkatine, Kur’an’ın hikmetine dair olan yirmi altı adet Sözlerde geçmiştir. Yalnız, şurada bir iki noktaya kısa bir işaret edeeeğiz. Şöyle ki: