Hizmet Rehberi — — Risâle-i Nur ilimler içinde hakikat ve Tevhîde yol açar

îmâniyedir. Ve pek yüksek ve kıymettar maarif-i İlâhiye hükmündedirler.
Mektûbât, s. 340.

Risâle-i Nur, ilimler içinde hakîkat ve Tevhîde yol açar

İlm-i mantıkta "kaziye-i makbûle" tâbir ettikleri (yani büyük zâtların, delilsiz, sözlerini kabul etmektir). mantıkça yakîn ve katiyeti ifâde etmiyor. Belki, zann-ı gâliple kanaat verir. İlm-i mantıkta, "bürhân-ı yakînî" hüsn-ü zanna ve makbul şahıslara bakmıyor. Cerh edilmez delile bakar ki; bütün Risâle-i Nur hüccetleri, bu bürhân-ı yakînî kısmındandır. Çünkü ehl-i velâyetin amel ve ibâdet ve sülûk ve riyâzetle
gördüğü hakîkatler ve perdeler arkasında müşâhede ettikleri, hakâik-ı îmâniye. Aynen onlar gibi, Risâ/e-i Nur, ibâdet yerinde ilim içinde hakîkate bir yol açmış; sülûk ve evrad yerinde, mantıkî bürhanlarla ilmî hüccetler içinde hakîkatü’l-hakâika yol açmış; ve ilm-i tasavvuf ve tarîkat yerinde, doğrudan doğruya ilm-i kelâm içinde ve ilm-I akîde ve usûlü’d-din içinde bir velâyet-i kübrâ yolunu açmış ki, bu asrın hakîkat ve tarikat cereyanlarına galebe çalan felsefi dalâletlere galebe ediyor; meydandadır.
Teşbihte hatâ olmasın; nasıl ki Kur’ân’ın gâyet kuvvetli ve mantıkî hâkîkati sâir dinleri felsefe-i tabiiyenin