98. Kudret-i Fâtıra, ihtiyaç ile, husûsan açlık ihtiyaciyle-başta insan-bütün hayvanâtı gemlendirip, nizâma sokmuş. Hem âlemi herc ü mercten halâs edip; hem ihtiyâcı, medeniyete üstâd ederek, terakkiyâtı te’min etmiştir.
99. Sıkıntı, sefâhetin muallimidir. Yeis, dalâlet-i fikrin; zulmet-i kalb, ruh sıkıntısının menbaıdır.
100.
Bir meclis-i ihvâna güzel bir karı girdikçe; riyâ, rekâbet, haset damarı intibah eder. Demek, inkişâf-ı nisvandan, medenî beşerde ahlâk-ı seyyie inkişâf eder.
101. Beşerin şimdiki seyyiat-âlûd hırçın rûhunda, mütebessim küçük cenâzeler olan sûretlerin rolü ehemmiyetlidir.
102. Memnû heykel; ya bir zùlm-ü mütehaccir, ya bir heves-i mütecessim, veyâ bir riyâ-yı mütecessiddir.
Arapça ibâre: Erkekler heves ile kadınlaşırsa, kadınlar da hayâsızlık ile erkekleşirler.