R
N
Risale-i Nur
Külliyatı
Menü aç-kapat
İşârâtü'l-İ'câz
Bakara Sûresinin on yedi on sekiz on dokuz ve yirminci âyetlerinin tefsiri
Risale-i Nur Külliyatı
İşârâtü'l-İ'câz
Sayfa 121
Önceki
Sonraki
İkinci Bir Temsil
"Yahut münafıkların meseli; semadan yağan şiddetli, fırtınalı yağmura tutulan yolcuların meseli gibidir. O yağmurun şiddetini arttıran zulmetler, gürültüler, şimşekler yağmurun içinde vardır. Pimşeklerin çakmasıyla ölmek korkusundan parmaklarını kulaklarına sokarlar. Cenab-ı Hak, kudretiyle kafirleri ihata etmiştir. Kafirlerden küfürlerinin cezasından kurtulan yoktur. Çakan şiddetli şimşekler, hemen hemen gözleri kör edecek şanındandır. Onlar, şimşekler çaktığı ve etraf aydınlandığı zaman yürürler, karanlık çöktüğü vakit dururlar. Eğer Cenab-ı Hak murad etseydi, onların kulaklarının ve gözlerinin nurlarını götürürdü. Cenab-ı Hak herşeye kadirdir."
Bu ayette beyan edilecek üç nokta vardır. Birincisi, bu ayetin makabliyle veçh-i irtibatı. İkincisi, cümleleri arasındaki cihet-i intizam. Üçüncüsü, cümlelerin heyetlerinde, eczalarında, kelimelerindeki nizamdır.
Evet, bu ayetin cümleleri arasındaki nizam ve irtibat, aynen saniye, dakika, saatleri sayan miller arasındaki irtibat gibidir.
Evvela, bu ayeti evvelki ayetle rapteden cihet:
Kur’an-ı Kerim münafıkların vaziyetlerini tasvir için itnab ve tatvil ile, yani uzun ibareleri havi misal ve temsilleri tekrar etmiştir. Bu da münafıkların vaziyetine terettüp eden dehşet ve hayretin iki kısma ayrıldığından ileri gelmiştir. Zira, birinci temsilin hülasasına göre, münafık olan kimse, kendisini vücut sahrasında arkadaşlarından ayrılmış, tek başına kaldığını ve kainat cemiyetinden tard edilmiş
(Bakara Suresi: 19-20)