İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin on yedi on sekiz on dokuz ve yirminci âyetlerinin tefsiri

hali kalmıyor. Evet -1- cümlelerinde dahi -2- ’nin -3- ile, -4- ’in -5- ilaahir ile takyidleri, ıtlak ve tamim içindir.
Müfessir ünvanı taşıyan bazı adamlar, yağmur vesaire gibi yağan şeylerin semanın cirminden yağdığına zahip olmuşlar ve kocaman bir denizin de semada bulunduğunu ilave etmişler. Onları bu zehaba sevk eden, Kur’an-ı Kerimin birkaç yerinde -6- kelimesinin bulunmasıdır. Halbuki, ashab-ı tahkik ve erbab-ı belağatçe en uygun mana ile arasında lafzının takdiriyle, yağmurların sema cirminden değil, sema cihetinden nazil olduğuna hükmetmektir. Mahaza, sema kelimesinin yukarıda bulunan herşeye ıtlak edilebildiğine binaen, buluta da sema denilebilir. Ve bulut da sema kelimesinin şumulüne dahildir. Bu makamın tahkiki şöyle izah edilebilir:
Eğer kudret-i İlahiyenin azametine bakılırsa, cihetler hep birdir. Hangi cihetten ve hangi şeyden olursa olsun, yağmurun yağması mümkündür. Eğer hikmet-i İlahiyeye bakılırsa, yağmurun nüzulü, ancak küre-i havaiyede münteşir ve küre-i havaiyenin onda bir cüz’ünü teşkil eden buhar-ı mainin tekasüfünden husule geliyor. Zira, hikmet-i İlahiye, bütün eşyada en güzel bir nizam teşkil etmiştir. Bu nizam eşyadaki muvazene-i umumiyenin muhafazasına hizmet eder. Bu muvazenenin muhafazası da en yakın ve en kolay ve en kısa yolları tercih etmekle olur.
Yağmur yağması hakkında en kısa yol şöyle tarif edilebilir:
Tabaka-i havaiyede münteşir buhar-ı mainin zerrelerine irade-i İlahiye emrettiği vakit, o zerreler her taraftan "Lebbeyk!" diyerek toplanmaya başlarlar ve bulut şeklini alıp, irade-i İlahiyeye emirber olarak hazır dururlar. Yine irade-i İlahiyenin emriyle bir kısım zerreler şiddet-i tazyik ve tekasüfle beraber tebarüd ederek katrelere inkılap ederler. Sonra kanunların mümessilleri ve nizamatın makesleri denilen melaikelerden, o katrelere münasip yaratılan melaikeler vasıtasıyla o katreler müzahametsiz, müsademesiz nüzul ederler ve yere düşerler. Lakin cevv-i havada muvazenenin muhafazası için, yağan katrelerden boş kalan yerler, denizlerden ve yerlerden kalkan buharlarla doldurulur.

1 Yerde hareket eden hiçbir hayvan ve havada kanat çırpan hiçbir kuş yoktu... (Enam Suresi: 38.)

2 Yerde yürüyen canlı.

3 Yerde.

4 Kuş.

5 Uçan.

6 Gökten.