İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin otuz birinci âyetinin tefsiri

: hilafeti irade edilen ve adem ismiyle tesmiye edilen küre-i arzın sahibi şahs-ı mahuttur. İsminin tasrihi, teşrif ve teşhiri içindir.
-1- : isim ve sıfat ve hasiyet gibi eşyayı birbirinden ayırıp temyiz ve tayin eden alamet ve nişanlardır; yahut insanlar arasında münkasım olan lügatlardır.
-2- : Arz edilen eşya olduğu halde, zamirin esmaya rücuundan, ismin ayn-ı müsemma olduğuna kail olan Ehl-i Sünnetin mezhebine işarettir.
-3- : Adem’in melaikeden cihet-i imtiyazı ve melaikenin muarazadan sebep ve medar-ı aczi, esmanın heyet-i mecmuası olduğuna işarettir. Yoksa esmanın bir kısmını, belki kısm-ı azamını melekler de bilirler.
-4-
terahi ve bu’d-u mesafeyi ifade ettiği cihetle, şöyle bir takdire işarettir.
Yani, "Adem sizden daha kerim ve hilafete daha müstahak ve layıktır."
Müşterilere gösterilmek üzere kumaş toplarının açılıp arz edildiği gibi, eşyanın envaı da bast edilerek enzar-ı melaikeye gösterilmiştir. Bu tabirden şöyle bir işaret çıkıyor ki: Mevcudat, müdrik ve alimin malıdır. İlimle alır, isimle ahzeder, suretlerinin temessülüyle temellük eder. müzekker ve akıllar cemaatinden kinayedir. Burada müzekkerin müennese ve akılın gayr-ı akıla tağlib ve teşmiliyle, mecazen enva-ı eşyaya irca edilmiştir. Bu itibarla, kelimesinde bir mecaz, iki tağlib vardır. Bu mecaz ile o tağlibleri icbar eden esbab,

1 İsimler.

2 Onlara gösterdi.

4 Sonar eşyayı meleklere göstererek buyurdu: "Eğer halifeliğe daha layık olduğunuz iddasında doğru iseniz, bunların isimlerini bana söyleyin." (Bakara Suresi: 31.)