kelimesi, bundan önce zikredilen Cenab-ı Hak ile mümkinat arasında yaptıkları kıyastaki hatayı, zihnin gözüne sokuyor. Yani, "Nasıl Allah diyorsunuz ve nasıl Allah’ı mümkinata kıyas ediyorsunuz? Allah ünvanını taşıyan Zat, mümkinata kıyas edilebilir mi?"
Sual
:
-1- Haya, nefsin sıkılmasıyla yüzde peyda olan kızartıdan ibaret olduğundan, Cenab-ı Hak hakkında bu kelimenin kullanılması muhaldir; muhali nefyetmekte fayda yoktur. Binaenaleyh
yerinde
-2- denilmiş olsaydı, muhaliyete mahal kalmazdı?
Cevap
:
-3- ile yapılan temsili iktiza eden ve hüsnünü takdir eden hikmet, belagat vesaire gibi esbaba karşı temsili terk etmek isteyen, hayadan maada tek bir esbab yoktur. Haya da Cenab-ı Hak hakkında muhaldir. Öyleyse, o temsili terk etmeye asla sebep bulunmadığına işareten,
kelimesi,
kelimesine tercih edilmiştir. Çünkü
kelimesi, bu manayı ifade edemez. Yahut
-4- ’nin zikri, onların ahmakçasına söyledikleri
Yani, "Muhammed’in Rabbi bu hakir şeylerden temsil getirmeye haya etmez mi?" diye söyledikleri sözlerindeki
kelimesine müşakelet ve müşabehet içindir. Kur’an-ı Kerim, belagatçe kıymetli olan
-5- üslubuna binaen, onların kullandıkları
kelimesini aynen kullanmıştır. Onların bu sözlerine müşakelet ve müşabehet nokta-i nazarından
-6- yerinde
1 Haya etmez.
2 Terk etmez.
3 Sivrisinek.
4 Haya eder.
5 Birinin söylediği bir sözün, bir başkası tarafından öncekinin kast ettiği manaya zıt olarak kullanılması.
6 Misal getirmek.