İşârâtü'l-İ'câz Bakara Sûresinin yirmi sekizinci âyetinin tefsiri

pek azdır. Kısm-ı azamı, ömr-ü tabiisi esnasında ölürler. Demek mevt, tabii bir netice değildir, ancak cesedin inhilaliyle dağılmasından ibarettir. Yoksa ruhun fenasıyla değildir. Mevt ile ceset dağılır, ruh baki kalır. makabliyle mabadi arasında bu’d-u mesafeyi ifade eden -1- imate ile ikinci ihya arasında kocaman alem-i berzahın fasıla olduğuna işarettir.
-2-
Bu ise, ikinci ihya ile rücu arasında mevcut büyük bir perde ve hicabın bulunduğuna işarettir.
Yani, "Esbab perdesinin keşfiyle, vesaitin tardıyla Allah’a rücu edeceksiniz."
Sual : Allah’a rücu etmek, Allah’tan gelmeyi iktiza eder. Bunun için bir kısım insanlar, Allah ile insan arasında ittisali tevehhüm etmişlerdir ve bazı sofiler de şüpheye düşmüşlerdir.
Cevap : Dünyada insanın vücut ve bekası olduğu gibi, ahirette de vücut ve bekası vardır. Dünyadaki vücut, vasıtasız dest-i kudretten çıkar. Dünyada terkip, tahlil, tasarruf, tahavvül ile karışık beka meselesi, sabıkan zikredilen hikmet üzerine esbab, vesait, ilel, meseleye müdahale edip araya girerler. ahirette ise, vücut ve beka, her ikisi de levazımatıyla, terkibatıyla bizzat dest-i kudretten çıkarlar ve herkes hakiki Malikini bilir. İşte bunu anlayan, rücuun ne demek olduğunu anlar.

• • •

1 Sonra.

2 Sonra Onun huzuruna döndürüleceksiniz.