Lem'alar Fihrist

İKİNCİ RİCÂ
Hakîkatte sabî hükmünde olan ihtiyarlar, ihtiyarlıkta Hâlık-ı Rahîme îmân ve intisap ve itaatle, sabîler gibi Rahmânü’r-Rahîm isimlerinin mazharı olacağını tebşir eden nûrefşan bir hakîkattir.
ÜÇÜNCÜ RİCA
Nev-i beşerin ister istemez müptelâ olduğu sevkiyât-ı berzahiye ve inkılâbât-ı uhreviyede, iki cihanın serveri ve enbiyânın seyyidi ve rahmet ve merhamet-i İlâhiyenin timsâli olan Peygamber-i Zîşânımız Habibullah Aleyhissalâtü Vesselâmın Sünnet-i Seniyyesine ittibâ ile selâmet ve necat bulunacağını beyân eder.
DÖRDÜNCÜ RİCÂ
Dünyadan alâkaları kesilmeye başlayan ihtiyar ve ihtiyârelerin, yakınlaştıkları kabir kapısını, düşündükleri ve o zâhiren karanlıklı görünen âlemleri nûruyla tenvir eden ve aydınlaştıran ve insana bir harfi on sevap ve hayır ve bazan yüz ve bazan bin sevap ve hayır kazandıran ve hazine-i rahmetin miftâhı olan Kur’ân-ı Mu’cizü’I-Beyânı nûr-u îmân ile dinleyip evâmirine itaat ve nevâhîsinden içtinâb edenlerin âlem-i ebedîde müferrah olacaklarını müjdelemekle, çok kuvvetli bir ricâ kapısını gösterir.
BEŞİNCİ RİCA
Her fertte ve her şahısta cüz’î, küllî tesirini gösteren tesellî-i îmân-ı bil’âhiret, ihtiyarlara daha azîm ve kuvvetli bir ricâ ve tesellî verdiği için, ihtiyarlığı emniyetli bir sefine-i Rabbâniye bilip sevmek ve hoşnut olmak ve Cenâb-ı Hakka şükür ve hamd edilmesini tavsiye eder.
ALTINCI RİCA
Nûr-u îmân ile, kâinatın tabakalan ve arzın mevcudâtı ve mahlûkatı, mûnis birer arkadaş gibi Hâlık-ı Rahîme şehâdet edip, gurbet ve vahşeti ve zulmeti izâle ettiği gibi; ihtiyarlıkla, hayatıyla refâkat eden şeylerin müfârakât zamanında, kitâb-ı âlemin harfleri sayısınca şâhitleri ve zîruhlann medâr-ı şefkat ve rahmet ve inâyet olan cihâzâtı ve mat’ûmâtı ve nimetleri adedince rahmetin delilleri bulunan ve en makbul bir şefaatçi olan acz ve zaafın dürbünüyle ve ihtiyarlık gözüyle görüleceğinden, ihtiyarlıktan küsmek değil, ihtiyarlığı sevmekle, ricâ yolunu gösterir.
YEDİNCİ RİCA
Fâni dünyaya eblehâne bâkî süsü veren ve pâyitaht-ı hükûmette görülen binâ-yı evhâmı altı cihetten çürütüp, dalâletten gelen müthiş zulmeti, nûr-u Kur’an ve sırr-ı îmân ile dağıtıp, bîçare musîbetzede ihtiyarları evham ve