Mesnevi-i Nuriye Onuncu Risale

Bakınız arkamızda pençelerini açmış hücuma hazır ecel arslanı tehdit ediyor. Eğer iman kulağıyla Kur’an’ın sadasını dinleyecek olursan, o ecel arslanı bir burak olur. Bizleri rahmet-i Rahmana ulaştıracaktır. Ve illa o ecel, yırtıcı bir hayvan gibi bizleri parçalar. Batıl itikadınız gibi, ebedi bir firakla dağıtacaktır. Ve keza, önümüzde idam sehpaları kurulmuştur. Eğer iman, ikanla Kur’an’ın irşadını dinlersen, o sehpa ağaçlarından, sefine-i Nuh gibi sahil-i selamete, yani alem-i ahirete ulaştırıcı bir sefine yapılacaktır.
Ve keza, sağ yanımızda fakr yarası, solda da acz, zaaf cerihası vardır. Eğer Kur’an’ın ilaçlarıyla tedavi edersen, fakrımız rahmet-i Rahman’ın ziyafetine şevk ve iştiyaka inkılap edecektir. Acz ve zafımız da Kadir-i Mutlakın dergah-ı izzetine iltica için bir davet tezkeresi gibi olur.
Ve keza, bizler uzun bir seferdeyiz. Buradan kabre, kabirden haşre, haşirden ebed memleketine gitmek üzereyiz. O yollarda zulümatı dağıtacak bir nur ve bir erzak lazımdır. Güvendiğimiz akıl ve ilimden ümit yok. Ancak Kur’an’ın güneşinden, Rahman’ın hazinesinden tedarik edilebilir. Eğer bizleri bu seferden geri bırakacak bir çareniz varsa, pekala. Ve illa süküt ediniz. Kur’an-ı dinleyelim, bakalım ne emrediyor:
-1-
Hülasa: Ayık olan sana tabi olmaz. Ancak siyaset şarabıyla veya şöhret hırsıyla veya rikkat-i cinsiyeyle veya felsefenin dalaletiyle veya medeniyetin sefahetiyle sarhoş olanlar senin meşrep ve mesleğine tabi olurlar. Fakat insanın başına indirilen darbeler ve yüzüne vurulan tokatlar, onun sarhoşluğunu izaleyle ayıltacaktır.
Ve keza, insan hayvan gibi yalnız zaman-ı halle müptela ve meşgul değildir. Belki müstakbelin korkusu ve mazinin hüzün ve kederiyle hal elemlerine maruzdur. Fakat kendisini şaki, dall, ahmaklardan addetmeyen adam, Kur’an’ın şu beşaretini dinlesin:
-2-

• • •

1 "Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O çok aldatıcı şeytan da Allah’ın azabını unutturup sadece affına güvendirerek sizi isyana sürüklemesin." Lokman Süresi, 31:33.

2 "Bilin ki, Allah’ın dostları için ne bir korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar.
"Onlar iman eden ve Allah’ın emir ve yasaklarına karşı gelmekten sakınan takva ehlidir.
"Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde değişiklik olmaz. En büyük kurtuluş işte budur." Yünus Süresi, 10:62-64.